SURİYE’DEKİ ALEVİ KATLİAMINI LANETLİYORUZ!

İçinde Türkiye’nin de bulunduğu batılı egemen güçlerin planlaması ve desteğiyle Suriye’de yönetimi ele geçiren HTŞ, SMO ve benzerlerinin ülkede yarattığı kaos derinleşerek büyüyor.

Batılı egemenlerin ve AKP-MHP iktidarının hep bir ağızdan söylediğinin aksine 8 Aralık’tan sonra Suriye’de toplumsal barışın ve istikrarın yaşanacağı bir dönem değil, derinleşme tehlikesi olan çatışmaların ve belli toplumsal kesimlere yönelik sistematik katliamların gerçekleştirilmekte olduğu tehlikeli bir dönem başlamıştır.

“Devrimci” diye lanse edilen bu yapılar, ülke yönetimini ele geçirir geçirmez birçok yerde Alevilerin varlığını ve Kürtlerin kazanımlarını ortadan kaldırmak hedefiyle hareket etmektedirler. Alevilere ve Kürtlere yönelik saldırıların asıl hedefi, Suriye’nin farklı halklardan ve inançlardan oluşan çoğul kimliğinin yok edilmesi; tüm toplumsal farklılıkların hâkim siyasal anlayış çerçevesinde tekleştirilmesidir.

Suriye’deki halkların değerlerine saldıran, inanç kimliklerine yönelik imha ve düşmanlaştırma siyaseti yürüten HTŞ ve SMO gibi yapıların faaliyetleri başta Aleviler olmak üzere farklı halklara karşı uygulanan sistematik katliamlara dönüşmektedir.

Tüm dünya kamuoyuna yansıyan görüntüler, katliamın boyutlarını açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Birçok kentte Aleviler, geçmiş dönemin tüm suçlarının sorumlusu gibi gösterilmekte, böylece Alevilere karşı yürütülen katliam uygulamalarına meşruiyet sağlanmaya çalışılmaktadır.

Tüm bu yaşananlara paralel olarak bazı gruplar, Türkiye içinde de sistematik bir şekilde Alevi düşmanlığını köpürtmekte, kırılgan bir toplumsal zemin oluşturarak bir iç çatışmaya ve kitlesel katliamlara davetiye çıkarmaktadırlar.

Yeşil Sol Parti olarak Suriye’deki Alevi katliamını kınıyor, ulusal ve uluslararası kamuoyunu katliamlara karşı duyarlı olmaya, oradaki tüm halkların var olma ve kendi kaderini tayin etme hakkına saygı çerçevesinde tüm kimliklerin ve inançların barış içinde özgürce yaşayacağı özgür ve demokratik bir Suriye için çaba sarf etmeye çağırıyoruz.

Türkiye’de Alevi düşmanlığı üzerinden toplumsal çatışma zemini hazırlamaya çalışanları ve tüm olup bitene seyirci kalarak yapılanlara yol veren iktidarı uyarıyoruz:

Hiç kimsenin tüm ülkeyi uçurumdan aşağı yuvarlama, sonucu herkes için çok ağır olacak toplumsal bir kaosa ve çatışmaya sürükleme hakkı yoktur.

Yaratılmak istenen çatışma ortamına ve toplumsal gruplar arasındaki düşmanlaştırmaya engel olmak, barış içinde yaşayabileceğimiz bir toplumsal düzen oluşturmak için sonuna kadar mücadele edeceğimizi tüm kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.