
PARTİ MECLİSİ SONUÇ BİLDİRGESİ(20-21 Eylül 2025)
Silahlanma ve savaşlar yükselirken ekolojik yağma hız kazanıyor! Şiddetlenen paylaşım savaşının yanı sıra dünya genelinde devam eden otoriterleşme eğilimleri ve […]
“Doğayla barışmadan kalıcı barış sağlanamaz” diyen 86 ekoloji örgütü, sendika, inisiyatif ve platformun hazırladığı Doğayla da Barış başlıklı rapor bugün TBMM’de çalışmalarının sürdüren Komisyon’a iletildi.
Rapor, çatışmaların doğa ve toplum üzerindeki yıkıcı sonuçlarını görünür kılarken, barış sürecinin ekolojik bir perspektifle yürütülmesi gerektiğini vurguluyor. Rapora göre, kırk yılı aşkın süredir süregelen çatışmalı dönemde yalnızca insanlar değil, doğa da ağır bedeller ödedi; köy boşaltmaları, orman tahribatı, yayla ve meralara erişim yasakları, güvenlik barajları, kalekol inşaatları ve yangınlar; ekosistemleri, kırsal yaşamı ve gelecek kuşakların yaşam hakkını telafisi güç biçimde yaraladı.
Bu tahribatın tespiti ve mümkün olduğunca telafisi bakış açısıyla rapor, yalnızca doğayı korumak için değil; aynı zamanda toplumsal barışın adil, kalıcı ve kuşaklar arası sürdürülebilir olabilmesi için bir yol haritası sunmayı amaçlıyor.
Çatışma sonrası döneme ilişkin ülke örneklerinin de yer aldığı raporda öne çıkan başlıklarsa şunlar:
Yeşil Sol Ekoloji Meclisi Üyesi ve İklim Adaleti Koalisyonu Aktivisti Ecehan Balta:
“Adına barış, çözüm ya da çatışmasızlık diyelim, bu sürecin doğayla da barışı içermesi gerektiğini düşünüyoruz. Doğa bir özne olarak sürece dahil edilmediği sürece kalıcı ve adil bir barış mümkün değildir. Bu nedenle 86 ekoloji örgütü olarak hazırladığımız ‘Doğayla da Barış’ inisiyatif raporunu Meclis Komisyonu’na sunduk. Rapor; köy boşaltmaları, güvenlik barajları, orman yangınları, yasak bölgeler, ekosistem tahribatı ve kadınların doğadan koparılması gibi çatışma süreçlerinde yaşanan ekolojik yıkımları kayıt altına alıyor. Sadece silahların susması değil; toprağın, ormanların, nehirlerin, kültürel yaşam biçimlerinin ve gelecek kuşakların haklarının da korunması gerektiğini vurguluyoruz.
“Doğayla barışmadan toplumsal barış olmaz. Bizim çağrımız; barış sürecinin toplumsallaşması, ekolojik adaletin sağlanması ve gelecek kuşaklara yaşanabilir bir ülke bırakılmasıdır”
Çevre avukatı Mehmet Horuş:
“Biz bu konuda raporda bir yol haritası sunduk. Ancak yıllardır süren çatışmaların yarattığı büyük yıkım, kamu olanaklarıyla programlı bir şekilde ortaya konmalı ki toplumsal olarak kalıcı barışa ilerlenebilsin. Ekoloji hareketlerinin en büyük kaygısı ise bu sürecin sermaye ve şirketler için fırsata çevrilmesidir. Son torba yasa bunun somut örneği. Kaya gazı ve petrol aramaları, güneş santralleri ve orman kıyımlarıyla ekokırım süreçleri sürüyor. Biz de doğayla barışılmadan kalıcı barış olmayacağını söylüyor, sermayenin fırsatçılığına karşı duruyoruz. Zeytin, barışın simgesidir. Bugün Filistin’den Afrin’e, Akbelen’e kadar aynı eko kırım yöntemleri sürdürülüyor. Bu pazar Muğla’da zeytinleri savunmak ve barış için buluşacağız. Kamuoyunu da bu çağrıya katılmaya davet ediyoruz.”
Raporun PDF hali:
https://drive.google.com/file/d/1R3I2WilqYvmqjT8-3fupC7erSMKcGpfc/view?usp=drive_link
Doğayla da Barış Raporu İmzacı Kurumlar Listesi:
https://docs.google.com/document/d/1qzQ7m4qKjdJG9_RfpigJvoSwSr70OmNK6MnKJE-Zdgo/edit?tab=t.0
Fotoğraf ve videolar:
https://drive.google.com/drive/folders/1Pp2nKjzKDxXv7uPY6LuaApuwO1Nm77ue?usp=sharing
Web Sitesi:
https://iklimadaletikoalisyonu.org/dogayla-da-baris-raporu/
Silahlanma ve savaşlar yükselirken ekolojik yağma hız kazanıyor! Şiddetlenen paylaşım savaşının yanı sıra dünya genelinde devam eden otoriterleşme eğilimleri ve […]
Barış yalnızca savaşların olmaması değil, adaletin, eşitliğin ve özgürlüğün hayatın her alanında gerçekleşmesi demektir. Barış mücadelesi, insana ve doğaya yönelik […]
İsrail’in Gazze’ye yönelik işgali ve Filistin halkına karşı yürüttüğü saldırılar, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçmektedir. Çocukların, kadınların, yaşlıların […]
2 Temmuz 1993’te Sivas’ta, Pir Sultan Abdal Şenlikleri için bir araya gelen aydınlar, sanatçılar, yazarlar ve yurttaşlar, gerici bir güruhun […]