ATILAN ADIMLAR KARŞISINDA ŞİMDİ TÜM SORUMLULUK HÜKÜMETTE

Süreç kapsamında PKK’nin örgütsel varlığına ve silahlı mücadeleye son vermesi, ardından tüm silahlı güçlerini Türkiye’den çekmesi, Türkiye’de kalıcı barışın gerçekleştirilmesi ve demokratikleşme için sivil siyaset zeminini güçlendirecek niteliktedir.

Atılan bu adımların karşısında devlet kanadının sürecin devamını sağlamak için adım atması kaçınılmazdır. Gelinen noktada artık tüm sorumluluk hükümettedir.

Merkez Yürütme Kurulumuz’un konuyla ilgili açıklamasını kamuoyuyla paylaşıyoruz:

ŞİMDİ TÜM SORUMLULUK HÜKÜMETTE

PKK’nin Türkiye topraklarından çekilme sürecinin tamamlanması ve uzun süredir devam eden silahlı çatışmanın sonlanması, demokratik çözümün önünü açabilecek nitelikte tarihi bir dönemeçtir. Bu gelişme, yalnızca güvenlik alanında değil, aynı zamanda Türkiye’nin hukuki ve siyasi zeminlerde demokratikleşme yönünde önemli bir fırsat sunmaktadır. Bu fırsatı boşa çıkarmamak bakımından tüm sorumluluk hükümettedir.

Hukuki Çerçevenin Hızla Oluşturulması Gereklidir

Kalıcı barışın sağlanabilmesi için, çekilme sonrasında hükümetin öncelikli görevi, süreci güvence altına alacak hukuki altyapıyı tesis etmektir. Bu çerçevede:

• Cezaevlerindeki binlerce politik tutuklu ve hükümlünün salıverilmesi
• Barış sürecine katılan, silah bırakan bireyler açısından yargısal güvencelerin açık biçimde tanımlanması,
• Toplumsal uzlaşmayı güçlendirecek ifade, örgütlenme ve katılım özgürlüklerinin genişletilmesi,

İçin atılacak ilk adımlar uzun vadeli demokratik istikrarın temel koşullarını oluşturacaktır. Bu tür düzenlemeler, hem iç hukuk açısından hem de Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler bağlamında hukukun üstünlüğü ilkesine uyumu güçlendirecektir.

Siyasi Süreçte Diyalog ve Kurumsallaşma

Siyasi çözümün kalıcılığı, diyalogun kurumsallaşmasına bağlıdır. Meclis Komisyonu tarafından yürütülen kapsayıcı istişare süreci yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, kültürel hakların anayasal güvenceye kavuşturulması ve demokratik temsiliyetin genişletilmesi yönünde TBMM tarafından atılacak adımlarla desteklenmelidir. Bu adımlar, barışın yalnızca askeri değil, toplumsal bir mutabakat zemininde gelişmesini sağlayacaktır.

Suriye Bağlamında Bölgesel Etkiler

Türkiye’nin iç barış sürecinde atacağı hukuki ve siyasi adımlar, bölgesel düzlemde de olumlu yansımalar yaratacaktır. Türkiye’de barış sürecinin ilerlemesi, bölgemizde karşılıklı güven ve diyalogun güçlenmesi açısından da stratejik öneme sahiptir. Özellikle Suriye’de SDG ile Şam yönetimi arasında süren gerilimlerin aşılması, Türkiye’de demokratik çözüm yönünde atılacak adımlarla kolaylaşacaktır.

Barış, Hukuki Güvence ve Siyasi İrade ile Mümkündür

PKK’nin çekilmesiyle oluşan yeni dönemde, hükümetin sorumluluğu çatışmasızlık halini kalıcı barışa dönüştürmektir. Barışın kalıcılığı, yalnızca silahların susmasına değil, hukuki güvenceye ve toplumsal katılıma dayanan yeni bir siyasal zeminin inşasına bağlıdır. Hükümet bu yönde güçlü bir siyasi irade göstermekle yükümlüdür.

YEŞİL SOL PARTİ

MERKEZ YÜRÜTME KURULU